FİRAK

Uzağa gitme arkadaş Hayır hayır sen uzağa gitme. Ayaz ve tufandır ortalık Fırtına ve Şimşek.. Uyku tatlıdır dur gitme arkadaş Yüreğim artık ateş kuyusu Sevginin içine düşüyor Vatanımın toprağı gibi ruhum bedenimden ayrılıyor.

Güneş bu diyardan bir başka dağar Komando bu düşmanı çelik pençesiyle boğar.Gururlanır eyy analar sevinin eyyy bacılar HER TÜRK ASKER DOĞAR binlerce cana kıyıldı acısı yüreğimizde sönmez Komando nun andı bu hesabı sorulmazsa gülmez duyun eyyy hainler duyun eyy düşmanlar ŞEHİTLER ÖLMEZ VATAN BÖLÜNMEZ tek tek sorulacak bu hesaplar aziz şehitlerimiz için günahsız yavrulara kıydınız söyleyin ne için

" İyi ki"lerim sınır ihlâli yapmaktan müebbete mahkûm. "Keşke"lerim haddini aşmakta bugün. Hüzünleri süsleyip istiflemekten artık yoruldum. Açılan yaralarıma "zaman ve duâ" sürdüm, bekliyorum...

Ölü ile diri arasındaki farkdır dua… Bu kadar net bir cümle Alnı secdelerde duran hatrına. Hesabı nefsine soran hatrına. Gözlerini ilimle yoran hatrına. Emaneti yoluna seren hatrına. Seni sevdiren söz hatrına. Kabede ağlayan diz hatrına, Muhammet kokulu gül hatrına, Ya Rabbi! Alemi Affet... Amin

Aslında doğru olanı biliyorum neden gerçek olandan bu kadar uzak kalıyorum bilmiyorum?Hadi diyelim bildiğimiz yanlışlar doğru olsun, böyle bir seçimi 65 yıl için mi yaparız ? Ticaretten pek anlamam ama hiçte karlı gözükmuyor.Doğru olanı sadece gözlerimle mi görmek gerekiyor yo hayır benim beynim gözlerimde değildir kalbimde olmalı Bunu başarırsam gördüklerim beni tatmin etmeyecek ! Bu ömür bana dar gelecek gerçek olanın peşine düşeceğim...ömrümü sonsuzluğa satıyorum....

Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. T ercüman işaretle sordu: "Para nerede?"

Aynı sokaktır, yürüdüğün kaldırımlar, Umarsızca görünürsün kendince, bence topu topu 4 saniye bir yıldız gibi... Sağ omuzumdan bilinmeze kaybolursun. İzlerin carptığın rüzgarlar kalır, Son umut olursun, son durak, Senden ötesi zaten diyalekte aykırı, Gözünde, Zihninde büyütürsün, İster istemez kutsal bir Meleksin artık.

Yağmur yağınca böle olur benim memleketim.Çok az şehir gezdiğimide düşünmüyorum nedense en çok İzmir'e yakıştırıyorum yağmuru.

O canandı biz sadece kul...Aramızdaki farka rağmen onun hep dilindeydik ama o bizim dilimizde değildi.Acaba onu gerçekten tanıyan olsayd,ı kalbini görebilen biri olsaydı şu zamanda o aklı yerinde durabilirmiydi...Dün kutlu doğumdu onu andık...Sadece dün anmak değil ey insan yaşadığın her an için akıldan çıkmaması gerekir onu anlatacak yüreği kendimde göremiyorum... Vesselam